Karayipler’in en büyük adası olan Küba, dünyanın en güzel denizlerinden birine sahip. Bir tarih, kültür ve salsa cenneti olan adaya güneşin, denizin ve zevkin ülkesi de deniyor.

Zira muhteşem plajları, tropikal iklimi yanında havaya kokusunu salan Havana puroları, Eski Kent’in rom kokan dar sokakları, salsanın egemenliğindeki egzotik geceleri ile hayli renkli bir hayatı var Küba’nın. Ayrıca La Habana Vieja, yani eski kent, Havana’nın ünlü püro imalathanesi Partagas, geçmişin ihtişamını yaşatan saray otelleriyle farklı bir balayı beldesi. Marimelena, Guasabacoa ve Arares de en güzel koyları.

Başkent – Havana

Küba’da başkent, 1607 yılında Santiago De Cuba’dan Havana’ya taşındı. Havana Küba’da en çok turist çeken şehirdir. Geçmişin izlerini hala üzerinde taşıyan yapıları, Kübalıların yaşam tarzları, puro fabrikaları, tiyatro kütüphane sinema salonları, spora düşkünlükleri sayesinde kurulan çok sayıda spor kompleksleri ile Havana görülmeye değer bir şehir.

Eski Havana

Havana’da en çok dikkat çeken bölge Eski Havana’nın bölgesidir. Bu bölge UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) tarafından 1982 yılında “İnsanlığın kültürel mirası” olarak korunmaya alınmıştır. Koruma altına alındığı için bu bölgeye bir çivi bile çakılamıyor. Bu da, ilk bakışta bu bölgenin bakımsız ve yıkık dökük bir görüntü sergilemesine yol açsa da, dikkatle inceleyince bu binaların buram buram tarih koktuğunu, yaşanılan olayların sessiz tanıkları olduklarının ispatlıyor.

Santiago de Cuma

Santiago De Cuba, Küba’nın eski başkentidir. Bu şehir ülkenin bir ucunda yer alıyor, daha doğrusu, Havana’ya göre ülkenin bir ucunda bulunuyor. Şehrin coğrafi olarak çevresi Siera Maestra dağlarıyla çevrili, buda normal olarak gökyüzünde uçuşan yırtıcı kuşlara tanık olmanızı sağlıyor. Şehirde ilk gözünüze çarpacak olan “Liberasyon Caddesi’nde” bulunan heykeller olacaktır. Bu heykeller devrim sırasında ölenlerin anısına dikilmiştir.

Trinidad

Trinidad 19. yüzyıldan kalma bir şehirdir. Küba’nın bir çok şehri gibi burası da, UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınmıştır. Küçük dar sokaklar, sokaklarda oyun oynayan çocuklar, kapıların önünde oturup sohbet eden kadınlar, her yerden gelen müzik sesleri, sokaklarda eğlenen insanlarla tam anlamıyla klasik bir Küba havası esiyor Trinidad’da…

Damak Zevki

Küba’da farklı bir yemek tarzı bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Kübalıların ellerinde envai çeşit deniz ürünü bulunmasına rağmen bundan çok fazla şekilde yararlandıkları söylenemez. Genel olarak masalarında; tavuk, domuz eti gibi ızgara yapılan ürünlere rastlayabilirsiniz. Ve Küba’da en çok tüketilen bir diğer yiyecek ise çok fazla yetişmesinden dolayı avokadodur. Ve tabii ki de kahve Küba’da yemekten sonra, yemekten önce her daim içilen alkolsüz tek içecek…

Alışveriş

Küba’dan rom, püro ve cigar alınır, elbette… Ancak puro cenneti olan bu ülkede alışverişlerinizde dikkat etmeniz gereken en önemli nokta; sokaklarda size puro satanlardan uzak durmanız olacaktır. Bu satıcıların sattıkları purolar, hem kalitesiz oluyor, hem de Küba devletinin “aldığınız her puronun mutlaka faturası olmalı” gibi ciddi uygulamaları var. Faturalı ve kaliteli puroları ise, devlete ait olan yerlerden satın alabilirsiniz. Ayrıca Küba’da özellikle Havana’da, CHE’nin fotoğraflarının, görüntülerinin bulunduğu, tişörtler, kartpostallar ve çeşitli ürünleri satın alabilirsiniz.

Eğlence Aktiviteleri

Küba’da eğlence dans anlamına gelir. Bütün dünyayı etkisi altına alan dans figürleri, Küba’da ortaya çıkmıştır. 1870 yılında Rumba, 1900 yıllarda Bolero, 1953 yılarında Cha cha cha ve en son olarak da Salsa 1970 yılında Küba’da ortaya çıkmıştır.