İnsanlar sihirli, sorunlardan arınmış, kusursuz bir ilişki hayal ederler. Oysa bu her zaman mümkün değil. En mükemmel beraberlikler de bile sorunlar yaşanıyor. Bu sorunlar ise ancak beraberce aşılabilir. İnsanbilim Enstitüsü’nden Psikolog Oya Fidanoğlu ile, ilişkilerde karşılaşılan sorunların nedenleri ve çözümleri üzerine konuştuk.

Evli ve evliliğe hazırlanan çiftlere yapılan danışmanlığın farkı nedir?

Evlilik bir sistemdir. Evlilik içindeki bireyler kadar evliliğe hazırlanan ya da evlilik düşüncesi söz konusu olmasa bile ilişki içindeki bireyler de bir sistem içindedir. Bu nedenle evli olsunlar ya da olmasınlar çiftlerde yapılan danışmanlıkta, o sistem içindeki bireyler arasındaki ilişki ile çalışılır. Her iki durumda da bireylerin zihinlerindeki problemlere takılıp kalınmaz; kişilerarası ilişki ve süreçleri üzerinde yoğunlaşılır.

Başvuru nedeni ne oluyor?

Evlilik hazırlığındaki çiftlerde ise ilişkide yaşanan sorunlar yüzünden ilişkiden korkma, evlenme kararını bir türlü alamama ya da kararı erteleme gibi sorunlarla karşılaşılıyor. Diğer başvuru sorunları ise şunlar; kişilerin problemlerini çözmede başarısızlık yaşamaları, bazı yaşam döngüsü içinde geçişlere uyum sağlama güçlüğü çekmeleri, çiftler arasında memnun olunmayan bir hiyerarşik yapı olması, birbiriyle ilgili katı, olumsuz geri bildirimlerde bulunmaları, uzun süredir devam eden gerginlikler, duygusal kayıplar olması vs.

Evlilik aşkı öldürüyor olabilir mi?

Birbirine aşık olan bireyler yaşamlarının yalnızca eşleriyle heyecanlı, anlamlı olacağını düşünürler. Birlikte uyuyup uyanarak, herşeyi beraber yaparak, verdiği kadarını alacağını düşünerek sınırsız ve belki de sonsuz mutluluk beklentisi içindedirler.

Atılan adımların aynısı ötekinden de beklenir. Bir ilişkiden pişmanlık, öfke, hayal kırıklığı ve umutsuzluğun ötesinde şeyler istenir. İlişki içinde bunlar ortaya çıktığında bireyler incinmek, reddedilmek, terk edilmek ve sevgisiz kalmaktan korkarlar.

Evlilik hazırlığında ve evli olanların yaşadıkları çatışmalar nelerdir?

Evli ve evli olmayan bireyler için genellenerek şunlar söylenebilir; kişilerin ilişkide
birbirlerine koydukları ve üstlendikleri, aldıkları pozisyonlar ve roller vardır. Bu roller tekrarlana tekrarlana ilişki içinde kalıplar oluşur. Örneğin; bazen çiftlerde biri diğerinden üst konumda olmak ister. Diğeri de aynı biçimde davranırsa bir güç çatışması mücadelesi ortaya çıkar.

Bazen de çiftler arasında karşılıklı eksiklerin tamamlandığı ‘tamamlayıcı ilişkiler’ kurulur.
Örneğin; karamsar-neşeli, anne-çocuk, efendi-uşak vs. gibi hiyerarşik bir ilişkidir. Çiftlerden biri verilen ya da aldığı rolü bırakmak ister de öteki bunu onaylamazsa çatışma yaşanır.

Çiftler ilişkilerinde nelere dikkat etmeliler? Önerileriniz neler olabilir?

Her birey kendini ve diğerini gözlemlemelidir. Bireyler arasında daha açık ve etkili bir iletişim kurulmalıdır. Her ilişki bir alışveriş olduğu için ilişkide sözel olmayan mesajların etkisinin iki insan arasındaki etkisi sorgulanmalı. Bir birey diğerine sözel olarak çok etkileyici, üzücü, kırıcı, incitici, reddedici, onaylamayıcı bir şey söylemiyor gibi görünse de ses tonu, vurgusu, vücut dili, bakışı öteki üstünde sözcüklerden daha önemli etki yaratabilir. Her tartışma sanki gerçekten konuyla ilgiliymiş gibi düşünülür. Tartışma-uzlaşma, biçiminde aynı ‘film’ defalarca en baştan tekrarlanır. Burada önemli olan içeriğin dışına çıkabilmektedir. Kişiler tartışmayı ve konusunu bir kenara bırakarak ilişkileri ve bu olanlar hakkında konuşmalıdırlar. Bir anlaşmazlık/problem durumunda bile “karşımdaki de benimle aynı şeyi düşünmeli, o da bunları yaşadı, konu hakkındaki bilgimiz aynı” diye kabul ederse ve karşıdaki durumu düzeltmezse, öteki buna kırılıp darılabilir. Yine benzer biçimde “tek doğru, tek gerçek var, o da benim bildiğim. O bunu göremiyorsa ya mantıksızlığın ya da beni sevmemesinin sonucudur” diye bir kalıp yargıyla olay kısır döngülerle tekrar başlayacaktır.
İlişkide her iki taraf birbirini olduğu gibi kabul etmelidir. Asıl önemlisi kişiler öncelikle kendileriyle ilişkilerini sorgulamalılar.

İdeal ilişki

Y Açık/etkin iletişim

Y Esnek güç dağılımı

Y Her bireyin kendisi olması hakkında bir seçme özgürlüğü

Y Yapıcı uyarıları değerlendirmek, olumsuzları da rahat karşılamak.

Y Sıkıntılar karşısında stres yaşanmasına tolerans göstermek, bir tek karşıdakini sorumlu görmemek

Y Zaman içinde değişim göstermek, uyumu korumak

Fülay YAŞA